4/28/2016

Sürdürülebilir Ekip Performansı

Zamanında Almanlarla bir proje yapıyorduk. Bir ekip toplantısında bahsetmiştim onlara; bizde "Türk gibi başka Alman gibi bitir" diye bir söz vardır diye. "Ee ekip hem Alman hem de Türkler'den oluşuyor, bu iş olur" gibisinden lafa girmiştim bir yerlerde. Sonrasında, elemanlar suratıma kös kös bakınca, olayı daha da detaylı açıklamam gerekmişti :)

İşin Türk gibi başla kısmına gelirsek, uzun soluklu projelerde sürdürülebilir performans gösteren bir kültürümüz maalesef yok. Hızlı ve canavar gibi başlayan projeler, akabinde projelerinin ortalarına geldikçe tükenmiş ve motivasyondan düşmüş insanlar, sonrasında terk-i diyar eyleyen arkadaşlar. Bu senaryo memleketimizin güzide köşelerinde bir yerlerde yaşanıyordur muhakkak.

Bir iş tamamlanmadıktan sonra bir işe yaramıyor elbette. O yüzden bir işi tamamlamaya odaklanmamız ve gerekirse can alıcı performansı sonda gösterilecek bir motivasyon planı oluşturmamız gerekiyor.

Bu aşamada da uzun soluklu planlı mesailerden, negatif insanlardan, macera arayışlarından (kısa vadede bir heyecan yaratsa da, tutmadığı durumlarda ileri safhalarda acı ve göz yaşı ile telafi edilmesi gereken bir durum ortaya çıkartabiliyor) ve ekibi gereksiz stres yapmaktan mümkün olduğu kaçınmak bir projenin selameti için elzem görünüyor.  Her şeyi önceden kestirip bir plan yapmak uzun soluklu işlerde biraz gerçek dışı olmakla beraber; yakışıklı ve uyarlanabilir bir plan ile birlikte, işleri zamanında bitirecek ve bu arada da çeşitli vesilelerle ekibi diri tutacak bir yol haritası herkes için güzel bir tecrübe yaratacaktır diye düşünüyorum.

Son olarak gene stresi azaltıcı faktör ve aslında bir best practice olan bir uygulama olarak; bir projenin çıktısının projenin sonunda büyük bir sürümle değil de, arada yapılacak küçük sürümlerle devreye alınmasını tavsiye edebilirim. Bu ekipte hem bir ilerleme hissi yaratırken, müşteride de bir katma değer yaratacak; hem de sondaki büyük gerilimi büyük ölçekte elemine edecektir.


Hiç yorum yok: